Mesleğin suç üzerindeki birinci etkisi ekonomik durum
üzerinde belirleyici olmasıdır. Yani seçilen mesleğe göre ekonomik durum
belirli bir düzeyde olabilmekte ve böylelikle ekonomik durumun güçlü veya zayıf
olması da suç işlenmesinde önemli bir faktör olabilmektedir.
Seçilmiş olan mesleğin özellikleri dolayısıyla bazı
çevrelere karışma olasılığı daha fazla olmaktadır. Parayla ilgilenilen
mesleklerde ( örneğin; veznedarlık, bankacılık gibi) dolandırıcılık,
sahtecilik, karşılıksız çek gibi suçların artış göstermesi kaçınılmaz
görülmektedir. Yani içinde bulunulan meslek itibariyle bazı suçlara eğilim
artabilir.
Örnek: Gece
hayatına dahil olunan mesleklerde uyuşturucu ticaretinin yüksek olması, kadın
ticareti, fuhuş, fuhuş için aracılık suçlarının sık biçimde işlendiğini
görüyoruz.
Örnek: Doktorlar
arasında çocuk düşürtme, taksirle yaralama; tıp mesleğinde özellikle taksirli
suçlar kaçınılmaz olabilmektedir.
·
Bu konuya yönelik araştırmalar “Constant” tarafından yapılmış; hangi
mesleklerin hangi suçlara yatkın olabileceği şeklinde tespitler yapılmıştır.
Noterlik, veznedarlık, borsacılık gibi mesleklerde
rüşvet, sahtecilik gibi suçların sıklıkla işlendiği; doktorlar arasında
taksirle yaralama, öldürme, çocuk düşürtme suçlarının sıklıkla işlendiği;
kuyumcuların suç eşyası satın alması, barlarda, otellerde çalışanların
uyuşturucu ve kadın ticareti ile yakın temas halinde oldukları gözlemlenmiştir.
Bu, belli mesleklerin belli hayat tarzını zorunlu olarak beraberinde
getirmesinden kaynaklanıyor olabilir. Suçlu çevrelerle meslek gereği temas
etmekten kaynaklanabilir. Bu sebeple suçla ilişkisi hemen hemen kaçınılmaz hale
gelebilmektedir.
·
Bu konuyla ilişkili olarak işsizliğin üzerinde
durmak gerekir. İşsizlik suç işlemede çok önemli bir etkiye sahiptir. Bu da
ekonomik sebeplerle açıklanabilir. İşsizlik, kişiyi hem maddi hem manevi yönden
zayıflatmaktadır. İşsiz bir kimsenin ekonomik sıkıntılar yaşaması
kaçınılmazdır. Dolayısıyla kişinin her türlü zorlukla baş etme yeteneği de
ortadan kalkar.
·
Çocuk suçluluğu bakımından da değerlendirmeler
yapılmıştır. Çocuk suçluluğunda, çocuk çağlarda gelip geçici işlerde çalışmanın
ya da çalıştırılmanın suça yöneltebilecek bir etken olduğu, erken yaşta iş
hayatına atılmanın çocuk suçluluğunda önemli bir etken olduğu görülmüştür.
Düzensiz bir iş olma nedniyle para kazanma endişesiyle bu hayatın suça
yönelttiği söylenmiştir. Dolayısıyla çocuğun iş hayatına vakinden önce
karışması (özellikle ekonomik zorluklar sebebiyle) suça yöneltmektedir.
Bunda önemli bir faktör de
çocuğun aynı zamanda eğitimine yeterli önemi verememesi, eğitimin yarıda
kalması ya da yetersiz eğitimden kaynaklanmaktadır.
·
Ekonomik mücadelenin erken başlaması kişiyi suça
yöneltmektedir.
·
Kadınların iş hayatına karışmasının çocuklar
bakımından olumsuzluklara sebep olabileceği dile getirilmiştir. Bu konuda da
bazı araştırmalar yapılmıştır. Her ne kadar kesin bir sonuca varılmasa da eğer
çocuklar denetimsiz kalıyorlarsa, iş hayatına atılmış olmalarından dolayı,
olumsuz alışkanlıklara ve suça yönelmeleri de mümkündür denilmektedir.
Yorumlar
Yorum Gönder