Bu alanda iki önemli araştırmacı vardır:
Quetelet: İklimler ve iklimlerin suça etkileri alanında çalışmaları vardır. Kriminolojide istatistik metodunu kullanan ilk kişidir. (19. yüzyılın başları, Belçika)
Guerry: Ekolojik suçluluk üzerine çalışmaları vardır. Belki suçların hangi alanlarda yaygın olduğunu tespit etmeyi amaçlamış ve bu çalışmasını istatistiksel yöntemler kullanarak desteklemiş.
Her iki araştırmacı da resmi istatistiklere göre çalışmalar yapmıştır. Ve bu çalışmaları yürütürken istatistiklerde büyük eksiklikler olduğunu gözlemlemişlerdir. Eksikliklerin tespit edilmiş olması siyah sayılar kavramının tartışılmasına yol açmıştır.
Siyah Sayılar: İşlenmiş olmasına rağmen istatistiklere yansımamış olan sayıları ifade eder.
a. Polis İstatistikleri:
Polis tarafından tutulmuş istatistiklerdir.
Gerçekle sapmanın en fazla olduğu istatistik türüdür.
Polisin halktan çok etkilendiri ve halkın baskısından çok etkilenerek davranışlarını suçu kovuşturma durumunu şekillendirdiği gözlemlenmiştir.
Polis istatistiklerine olan güven diğerleirne nazaran daha azdır. Polisin ağır bir suçu daha çok dikkate alarak hafif bir suçu göz ardı ettiği gözlemlenmiştir. Bu nedenle ağır suçlar istatistiklere daha çok yansımıştır.
Fail ve mağdur arasında bir ilişki mevcutsa polis genellikle uzlaştırmaya çalışır. Bu tür suçlar bu nedenle istatistiklere yansımayabilir.
Dış etkilerden en fazla etkilenen istatistiklerdir.
b. Adalet İstatistikleri
Polisin olaya el atmasından sonra mahkemeye taşınmış olan olaylara ilişkin istatistiklerdir. Bölgeden bölgeye, ilden ile değişkenlik gösterir. Farklı bölgelerde polisin aynı suça tutumu farklılık gösterebilir. Mahkemeye taşınıp taşınmamasında bu tutum etkilidir. En çok kadın suçluluğu siyah sayılar içinde yer alır. Kadın faillerin mahkemeye taşınması genel suçlara göre daha azdır.
c. Cezaevi İstatistikleri
Bu istatistikler, suç işleyip neticede cezaevine giren kişileri gösterir. Diğer iki istatistiğe göre siyah sayıların varlığı daha az fakat yine de yeterince aydınlatılmıştır. Bu yetersizliğin nedeni; gerçekte işlenen suç oranı, kovuşturulup cezalandırılan suçlardan daha fazladır. Bu nedenle gerçek bir sonuç vermeyebilir. Cezaevinde bulunan kişiler faillerin sadece bir kısmını oluşturur.
d. Bilimsel İstatistikler
Bilim adamları tarafından yapılan istatistiklerdir. Bu istatistikler adli merciler tarafından tutulmaz. Gerçeğe en uygun istatistiklerdir. Bilimsel verilere en uygun ve diğer istatistiklerle karşılaştırma yapma olanağı sağladığı için.
e. Uluslararası İstatistikler
Bundan önceki dört istatistiğin her biri için uluslararası araştırma yapmak mümkün. Uluslararası alanda inceleme yapma ve karşılaştırma olanağı sağlar.
En değerlisi uluslararası bilimsel istatistiklerdir. Hem uluslararası alanda karşılaştırma yapma hem de çeşitli hukuk sistemlerinde belli suçların karşılaştırılmasını yapma olanağı sağlar.
Tüm bu ölçümlerde amaç, gerçekte işlenmiş olan suçluluk oranını bulmaktır.
Yorumlar
Yorum Gönder